Farkında mıyız...
- 05 Mart 2013 tarihinde yayınlandı.
- Gökhan Taşpınar tarafından yazıldı.
“Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım? diye sormak için hiç bir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli…" Şems'i Tebrizi
Dün ile Bugün Arasında Kavga Çıkarsa
- 17 Temmuz 2011 tarihinde yayınlandı.
- Gökhan Taşpınar tarafından yazıldı.
“Dünü unutmalı bugünü yaşamalısınız. Çünkü dün ile bugün arasında kavga çıkarsa yarını kaybedersiniz. “ Balzac
Balzac’ın belirttiği gibi düne takılıp kalırsak, üzerinde planlar yaptığımız, çok güzel yaşayacağımızı düşündüğümüz yarını da heba edebiliriz. Dolayısıyla ne dün, ne de yarın, aslolan bugünü layıkıyla yaşamak. Bu demek değil ki geleceğe dönük planlar yapmayalım, avare bir şekilde, sorumsuzca yaşayalım. Geçmişte yaşadığımız acıları yarınlara taşımamak en doğrusu…Özellikle de geçmişten gelen içimizdeki kin ve nefret, birçok hastalıkların tetikleyicisi olarak da yaşamımızı etkileyebilmekte. Bu anlamda geçmişin yükü ne denli ağır olursa, bugün ve yarının sağlık, neşe ve mutlulukla yaşanması da o denli zor olmakta. Usta şair Ümit Yaşar OĞUZCAN’ın dizelerindeki gibi; “Dün kopan bir yapraktı, düşen kuru bir daldı. Bu günden güzel değil bulacağın yarında…”
Eflatundan Günümüze Erdem
- 01 Temmuz 2010 tarihinde yayınlandı.
- Gökhan Taşpınar tarafından yazıldı.
Felsefe tarihine adını altın harflerle yazdıran, “idealist felsefenin” mimarı Eflatun (D. M.Ö. 427 - Ö. M.Ö. 347) yaşamı boyunca hocası Sokrates'den edindiği bilgi ve donanım ile gerçek bir ahlakçı olarak yetişerek, bu kuramları da etik ağırlıklı düşünce modeli çerçevesinde irdeleyerek geliştirmiştir. Eflatun'a göre felsefenin asıl amacı, insanların mutluluğu ve yetkin bir yaşamın inşa edilmesidir. Yetkin bir yaşam, ancak erdemli bir hayat sürdürmekle elde edilebilir. Gerçekten de çevremizde, bencillikten ruhları kararmış, çıkarcı insanlara, amaçları için her aracın mübah olduğunu düşünen makyevelistlere baktığımızda, bu insanların gözlerini maddi hırsların bürüdüğünü, paylaşımdan uzak sevgisiz yaşamlarında yalnız ve mutsuz olduklarını açık şekilde görmekteyiz.
Affetmek Unutmak mı ?
- 08 Aralık 2009 tarihinde yayınlandı.
- Gökhan Taşpınar tarafından yazıldı.
Yaşamımızda çoğumuzun unutamadığı, affetmekte zorlandığı kişiler olmuştur. Bu kişilerle bağlantılı olaylarda haksızlığa uğradığımızı düşündüğümüzden bu kişileri affetmeyi aklımızdan geçirmeyiz bile...Affedince de unutacağımız korkusuna kapılırız..Oysa ki affetmemek, bizi unutma korkusundan alıkoymaz ama geçmişte yaşadığımız, hatırlamak bile istemediğimiz kişi ve olaylarla istemeden de olsa koparmayı reddettiğimiz karmik bağların bizi ölene kadar tutsak etmesine sebep olur ve bu bağlar nedeniyle de geçmişte yaşadığımız acı olaylarla bağlantılı bütün olumsuzlukları, negatif enerjileri de taşırız istemeden..Yıllarca taşırız bu yükü... Yoruluruz, affetmeden unutmak isteriz ama affetmediğimiz, bu bağı koparmadığımız için tekrar tekrar yaşarız kötülükleri, haksızlıkları ve bunlara duyulan kin ve öfkeyi...Ve gerçekten affedebildiğimiz ölçüde, duygularımızın bizi yönetmesi yerine duygularımız üzerinde hakimiyet kurmayı başarırız. İşte bu anlamda affetmek özgürleşmektir..